-
Aile
Aile Otobüsten indiğimde kimsenin beni almaya gelmemesine şaşırmamıştım. Şaşırmamıştım ama üzülmüştüm. Sonuçta bavulum çok ağırdı ve yaklaşık 3 aydır evden uzaktaydım. Özlenmiş olmalıydım tabi bir de. Bavulumu sürükleye sürükleye dolmuş durağına ulaştım. Genç bir kız için hiç de ideal olmayan bir saatte hiç de ideal olmayan bir ortamda olmadığımı hissettiren bakışlar altında umurumda olmadan evin…
-
İyi Bir Baba
Güneş, sabahın ilk ışıklarından başlayarak ilçeyi bütün gün aydınlatacağına yemin etmiş gibi parıl parıl parlıyor, sokağa çıkmayan ama sıcacık yataklarından kalmış camdan dışarı bakanlara ‘bahar kapıda’ diye umut veriyordu. Fakat nihayetinde aylardan Ocak’tı. Hava karlı bir kış gününden daha soğuktu. Nüfusun yarısından fazlası yaşlı olduğu için onları memnun etmek gerektiğine inanan yerel yönetimin merkeze konumlandırdığı,…
-
Günah
İlk günahım neydi bilmiyorum. Ama çocukken işlediğim bir günah var, onu hatırlıyorum. Sonrasında işlediğim tüm günahların böyle masum olmasını ne çok dilerdim… Çocuktum o zamanlar. Ortaokuldaydım. Anadolu’nun bozkırında küçük bir ilçede kendine göre idare edilebilen, merkez illere yakın, diğer ilçelere nazaran büyükçe bir yerdi yaşadığımız yer. Annem ev hanımı, babam bankacıydı. Havalı bir ablanın ,…
-
Masum
Uyandığında vakit öğleye geliyordu. Yatağında doğrularak kalkmaya yeltendiğinde başının zonkladığını farketti,dün akşamı hatırlamaya koyuldu zihni.Hasangilin bahçede felekten bir gece geçirdikleri aşikardı.Çay bardağı ile eline tutuşturdukları rakıyı net anımsıyor,gerisi flulaşıyordu. Mavi gözleri kan çanağına dönmüştü.Behçetgilin dansöz diye getirdikleri karının pörşümüş yağlı etli vücudunu ağzının suyu akarak izlediğine emindi ama zil zurna sarhoş oluşuna, eve nasıl geldiğine,pijamalarını…
-
Hamiyet Hala
Yıllar geçtikçe, yaşlılık gidip gelmekten yorulup ruha yerleşince herkes birine ,bir şeye dönüşür. Ben de Hamiyet halama dönüşmüştüm. Hiç fark etmeden sinsi sinsi içlemiş içime… Hiç sevmediğim hatta nefret ettiğim halama benzediğimi o gün fark ettim… Zavallı annemin düğünümde hediye ettiği, kendisinden hatıra olarak kalmasını istediği, benim pek içime sinmeyen sıralı taşlı bileklik sebep olmuştu…
-
Taze Fasulye
Bacaklarını altına almış, camın önüne çektiği yatağının üzerinde kitap okuyordu. Aralıksız bir saattir kitap okuduğundan boynu tutulmuştu. Boyun kaslarını gevşetmek için kafasını kaldırıp camdan dışarı baktı. ‘’Yaz gelmiş.’’ dedi içinden. Hava açık, parlak güneşliydi. Sokak cıvıl cıvıldı. Sokak satıcıları ile çocuklar avaz avaza bağırıyorlardı. Karşı apartmanın bahçesinde leylaklar açmıştı. Avucuna alıp burnuna sokuşturmuşçasına kokusunu aldı…